Yargıtay Kararı <
"10 TANE KARI BULURUM AMA BİR TANE ANA BULAMAM" DEMEK-BOŞANMA
0 Yorum
31454
26-05-2022

2. Hukuk Dairesi 2019/5103 E. , 2019/12386 K.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka, tazminat ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.12.2019 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “58.800,00 TL” olarak belirlenmiştir. Somut olayda, kadının talebi olan 54.306,75 TL ziynet alacağının reddine karar verilmiş olup, bölge adliye mahkemesince ziynet alacağına yönelik verilen karar kesindir. Bu nedenle kadının ziynet alacağına yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2- Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

b-Mahkemece, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının tazminat talepleri reddedilmiştir. Oysa ki, ilk derece mahkemesince kadına yüklenen “Elindeki bıçak ile davalıya saldırma” vakıasından sonra evlilik birliği devam etmiştir. O halde davacı erkeğin, kadının bu kusurlu davranışını affettiği ve en azından hoşgörü ile karşıladığının kabulü gerekir. Affedilen ve hoşgörülen olaylar karşı tarafa kusur olarak yüklenemez.

Mahkemece tespit edilen ve gerçekeleşen olaylara göre eşine “Sürtük, kaltak” şeklinde hakaret eden,' “S...tir ol git, yüzüğünü bırakıp eşyalarını da alıp git" diyerek evden kovan, eşini kastederek tanık...'ye "Nerede kaldığı, ne yaptığı belli değil, ben 10 tane karı bulurum, ancak bir tane ana bulamam" dediği anlaşılan erkeğin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle iken; tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak, kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. c-Mahkemece davalı-karışı davacı kadının çalışması nedeniyle sabit geliri olduğu ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, kadının yargılama aşamasında asgari ücretle işe başladığı, yalnız yaşadığı, kira giderinin bulunduğu ve adına kayıtlı herhangi bir malvarlığının olmadığı, buna karşılık davalı erkeğin ise: polis memuru olduğu ve 2.800 TL maaş aldığı ve arkadaşları ile birlikte kiralık evde oturduğu anlaşılmıştır. Asgari ücret seviyesindeki gelirin kişiyi yoksulluktan kurtarmayacağını açıklayan HGK 24.12.2014 gün 2013/2-1364esas ve 2014/1082 sayılı kararı doğrultusunda, asgari ücret seviyesinde gelir elde eden davalı karşı davacı kadın yararına yoksulluk nafakası koşulları gerçekleşmiş olup, elde ettiği gelir kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Mahkemece davalı karşı davacı kadın lehine Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi gereği uygun bir miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, yazılı şekilde isteğin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda 2/b-c bentlerde gösterilen sebeplerle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi 06.02.2019 tarih, 2017/2734 esas ve 2019/173 sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesine göre KALDIRILMASINA; Bakırköy 4. Aile Mahkemesi 15.12.2016 tarih, 2015/347 esas ve 2016/902 sayılı kararının BOZULMASINA; yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple dilekçenin REDDİNE, bozma ve dilekçenin reddi kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037 TL vekalet ücretinin Sinan'dan alınıp Elçin'e verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ise ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 17.12.2019 (Salı)








Site Etiketleri: Adana Ceza Avukatı Adana Boşanma Avukatı Adana Avukat Adana Ağır Ceza Avukatı Ceza Avukatı Adana Avukat Boşanma Avukatı Ağır Ceza Avukatı

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

MANEVİ TAZMİNAT - KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI

TARİHİ BELLİ OLMAYAN HAKARET VE TEHDİT BOŞANMA KARARINDA HÜKME ESAS ALINAMAZ

EVLİLİK BİRLİĞİNİN DEVAMI İÇİN BARIŞMA TEKLİFİ VEYA GÖRÜŞMESİ AF NİTELİĞİNDE KABUL EDİLEMEZ

ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI GEREKTİRİYORSA ANNESİNİN KIZLIK SOYADINI ALABİLECEĞİ

BOŞANMADA MADDİ VE/VEYA MANEVİ TAZMİNAT İÇİN, AĞIR VEYA EŞİT KUSURLU OLMAMAK GEREKİR

DÜZENLİ VE SÜREKLİ GELİR VARSA, YOKSULLUK NAFAKASI ÖDENMEZ

YABANCI KARŞI CİNSLERLE İLETİŞİM KURMAK VE MESAJLAŞMAK, SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE AYKIRIDIR

"ÇALDIYSAM KOCAM ÖDESİN" DEMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

CAHİLLER DEMEK, KİŞİSEL BAKIM VE TEMİZLİĞE DİKKAT ETMEMEK, EŞİN AİLESİYLE GÖRÜŞMESİNE ENGEL OLMAK

HUKUKA AYKIRI DELİLLERE DAİR TANIK BEYANLARI KARARA ESAS ALINAMAZ

EŞ VE EVLE İLGİLENMEME, İHTİYAÇLARI KARŞILAMAMA, EŞİ EVDE YALNIZ BIRAKMA

EŞİN YAZIŞMALARININ EKRAN GÖRÜNTÜLERİNİ ALMAK HUKUKA UYGUN DELİLDİR

ORTAK KONUT OLUŞTURULAMAMASI- KUSUR

İŞ KONUSUNDA YALAN SÖYLEMEK- ÖNCEKİ EVLİLİKTEN BAHSETMEMEK KUSUR OLARAK DEĞERLENDİRİLİR

TEDBİR VE İŞTİRAK NAFAKALARINI HAKİM, KENDİLİĞİNDEN TESPİT ETMEK ZORUNDADIR

İSTİNAF AŞAMASINDA ÇEKİŞMELİ BOŞANMA, ANLAŞMALI BOŞANMAYA ÇEVRİLEBİLİR

FİİLİ AYRILIK, TEK BAŞINA BOŞANMAYA YETERLİ DEĞİLDİR

BEDDUA ETMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

ÇOCUK İSTEMEMEK BOŞANMA SEBEBİDİR

HASTA EŞİ HOCAYA GÖTÜRMEK ve BOŞANMA

EŞİ YALNIZ BIRAKMAK

EŞİN ARABASINA ZARAR VERMEK

ŞANS OYUNLARI OYNAMAK-BOŞANMA

DİN, DİL, IRK AYRILIĞI-BOŞANMA

"SENİN ALLAH BELANI VERSİN" DEMEK-BOŞANMA

EŞİNİN KIZ OLMADIĞI YÖNÜNDE SÖYLENTİ ÇIKARMAK

"10 TANE KARI BULURUM AMA BİR TANE ANA BULAMAM" DEMEK-BOŞANMA

SALAK, GERİ ZEKALI, APTAL, MANYAK GİBİ SÖZLER VE BOŞANMA

BOŞANMADA "EVE DÖN İHTARI" ÇEKİLMESİNİN HÜKÜM VE SONUÇLARI

KREDİ KARTINI İPTAL ETME-KAYINVALİDEYE MANYAK KARI DEMEK-MANEVİ TAZMİNAT

SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI - EKSİK İNCELEME - LEHE KANUN BELİRLENMESİ

HIRSIZLIK - DEĞER AZLIĞI - İNDİRİM

TEHDİT - SOYUT BEYAN - ŞÜPHEDEN SANIK YARARLANIR

SANIĞA TEFHİM İLE TEMYİZ SÜRESİ BAŞLAR MÜDAFİİYE YAPILAN TEBLİĞ SÜREYİ YENİDEN BAŞLATMAZ