Boşanma davalarında özel yetki içeren vekaletnameler ile avukatların vekillik görevi yapabileceği bilinmektedir. Peki bir boşanma davasında taraf vekili olan avukat, genel vekaletname ile davayı açar veya dosyaya genel vekaletname sunup bu husus gözden kaçarak fark edilmez ise ne olacaktır? Nihayetinde boşanma davlarında tüm talep ve itirazlar ancak özel yetki verilen vekaletname ile gerçekleştirilebilir olup, genel kurallar dahilindeki işlemler dahi (istinaf, temyiz vs.) boşanma davaları gibi özel yetki istenen davlarda yine ancak özel yetki içeren vekaletnamelerle gerçekleştirilebilir. 

Bu durumda yapılan tüm işlemler "yok hükmünde" mi olacaktır? Zira yapılan işlemlerin hepsi "özel yetki içermeyen" vekaletname ile yani yetkisiz olarak yapılmıştır. 

Elbette yetkisiz vekaletname ile yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde sayılmasının, çok ağır bir yaptırım olacağı açıkıtr. Böyle bir durumda yani yetkisiz vekaletname ile bir süre işlemlerin yapıldığı konusunda bir tespit yapıldığında mahkemelerin 2 AŞAMALI olarak hareket etme zorunluluğu bulunmaktadır.

Önce yetkisiz vekaletname sunan vekile tebligat çıkararak kesin süre içerisinde vekaletnamesi sunulması istenecektir.

Eğer vekil veilen süre içerisinde özel yetki içeren vekaletini sunmaz veya sunamaz ise, bu sefer mahkeme, özel yetki bulunmayan vekaletname sahibi asile,  "özel yetki içeremeyen vekaletname ile vekilin yaptığı işlemleri kabul edip etmediği, süreye bağlı bir hak söz konusu ile süresi içerisinde asilin işlem yapabileceği/yapmak zorunda olduğu, aksi takdirde süreye bağlı işleme bağlı istinaf/itiraz/temyiz hakkını kullanmamış sayılacağı" yönüde ihtar içeren tebligat göndermesi gerekmektedir. 

Nitekim Yargıtay 2 Hukuk Dairesi önüne gelen benzer bir davada, Yerel Mahkemenin önce vekile ve eğer vekil istenen şartlara uygun vekaletname sunmaz veya sunamaz ise o zaman asile ihtar içeren tebilgat göndermesi gerektiğini belirtmiştir. (İLGİLİ KARAR İÇİN TIKLAYIN)