SUSMA HAKKI <
HİÇ KİMSE KONUŞMAYA ZORLANAMAZ!
0 Yorum
23144
27-12-2022

Hakkında suç şüphesi bulunması nedeniyle soruşturma yapılan faile “şüpheli”, kamu davası açılan faile ise “sanık” ismi verilmektedir.

İster şüpheli ister sanık olsun yani ister soruşturma (savcılık) aşamasında ister yargılama/kovuşturma (mahkeme) aşamasında failin ifade vermeye, savunmaya yapmaya zorlanması, ifade vermek veya savunmak yapmak zorunda bırakılması mümkün müdür?

En başta cevabı verelim, bu mümkün değildir. Hatta şüpheliyi veya sanığı ifade vermeye zorlamak, ifade vermek zorunda bırakmak suçtur ve yasak sorgu yöntemleri dahilinde değerlendirilir.

Anayasamızın 38. Maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu 147. Maddesi, şüpheli veya sanığın susma hakkına sahip olduğunu, kendisi veya yakınları hakkında suçlayıcı beyanda bulunmaya ve delil göstermeye zorlanamayacağını düzenlemektedir.

Maalesef düzenlemeler bu şekilde iken, uygulamada bu yasak sorgu yöntemlerine hiç uyulmamaktadır. Soruşturmada ve yargılamada ister hakimlik makamı ister savcılık makamı, şüphelinin ifadesine müdahale etmekte, susma hakkını kullanan şüpheli veya sanığa “sen bilirsin, sonuçlarına katlanırsın” gibi sözler ve mimiklerle psikolojik baskı yapmakta, ifadesindeki çelişkileri sormak yerine “burada yalan söyleme, ben yalan söyleyenleri anlarım, sen Devletin karşısında yalan söylemeye utanmıyor musun” gibi sözlerle (ki meslek hayatımızda karşılaştığımız olaylara dayanarak bunları beyan ediyoruz) baskı oluşturmaktadırlar.

Şüpheli veya sanık, isim soy isim gibi bilgiler dışında hiçbir soruya cevap vermek zorunda değildir ve hatta yalan söyleme hakkına bile sahiptir. Bu hakkı Uluslararası sözleşmeler, Anayasa ve kanunlar tanırken, uygulayıcıların kanun koyucu yerine geçerek hiçbir ahlaki ve hukuki temeli olmayan konuşmalarla “psikolojilerini rahatlatmaları” hiçbir anlam ifade etmemektedir.

Konuşurken dahi (iftira, suç uydurma gibi suçlara vücut vermemek kaydıyla) her şeyi doğru söyleme yükümlülüğü olmayan failin (şüpheli/sanık), hiçbir şey söylememe hakkının bulunduğunu da düşündüğümüzde (Anayasa 38, CMK 147), hiçbir şekilde faile ifade verme, ifadesinde doğru söyleme, savunma yapma gibi bir baskı yapılamayacağını, bunun net olduğunu söylemek tekrarı gereksiz bir hatırlatıştır.

Tam bu noktada bir hususa değinmek gerekmektedir. Son yıllarda reyting rekorları kıran, kayıp bulmak, cinayetleri aydınlatmak gibi para kazanmak için durumdan vazife çıkaran bazı yapımlarda, kişiler suçlanmakta, suçlarını itiraf etmeye zorlanmakta ve sonunda da sanki bu şekilde işlenen suçları aydınlatmış gibi övgülere mazhar olmaktadır. Bu programlarda en temel insan hakları dahi hiçe sayılmakta, kişilere beyanda bulunmak, konuşmak ve ortada bulunan bir olayla ilgili ifade vermek cihetinde savunma yapmasını istemek yönünde baskılar oluşturulmaktadır. Hatta bu baskıları yapanlar içerisinde hiçbir işleri yokmuş gibi programa lacivertleri giyip katılan hukukçular, eski polisler, emniyet müdürleri dahi bulunmaktadır. Bu, insan haklarının en acımasızca ihlalidir.

Bizim esas şaşırdığımız konu, o programlara katılan insanların bu programlara katılma gibi bir zorunlulukları yok iken, neden katılırlar? Bazı rivayetlere göre “katılmazsan senin bu işle ilgin olduğu ortaya çıkar, çık kendini savun” gibi kelime cambazlığı ile ikna ettikleri hatta bu program kapsamında bazı insanları bu programlara katılmaya ikna etmek için özel bir “ikna ekibi” dahi oluşturulduğu rivayetler arasında.

Bu satırları okuyanlara açıkça ve ayrıca söylüyoruz. HİÇBİR ŞEKİLDE BİR PROGRAMA KATILMA ZORUNLULUĞUNUZ YOK! BIRAKIN PROGRAMLARI MAHKEMEYE VE SAVCILIĞA DAHİ GİTME ZORUNLULUĞUNUZ YOK! GİTMEZSENİZ HAKKINIZDA YAKALAMA VEYA ZORLA GETİRME KARARI ÇIKARILIR VE POLİS SİZİ ZORLA GÖTÜRÜR, AMA BU GİTME ZORUNLULUĞUNUZ OLDUĞU ANLAMINA GELMEZ! BU PROGRAMLARA ÇIKARSANIZ KONUŞMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ, SORULAN SORULARI CEVAPLAMAK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ! MAHKEMELERDE VE SAVCILIKTA DAHİ SUSMA HAKKINIZ, DOĞRULARI SÖYLEMEME HAKKINIZ VAR İKEN BU PROGRAMLARDA O ANKİ PSİKOLOJİK BASKI İLE KONUŞMAYA ZORLANAMAZSINIZ!

Bu tip programlara prim vermeyin. Bu programlarda hiçbir hukuki hakkınız göz önüne alınmamaktadır. BU TİP PROGRAMLARIN TEK KAYGISI REYTİNG, REKLAM ALMAK YANİ PARA! PARA UĞRUNA HAREKET EDEN BU TİP İNSANLARIN SİZİN İNSAN HAKLARINIZI İHLAL ETMELERİNE İZİN VERMEYİN!

 

 

Site Etiketleri: Adana Ceza Avukatı Adana Boşanma Avukatı Adana Avukat Adana Ağır Ceza Avukatı Ceza Avukatı Adana Avukat Boşanma Avukatı Ağır Ceza Avukatı

YORUM GÖNDER

ZİYARETÇİ YORUMLARI

BENZER KONULAR

Adli Sicil Kaydı ve Arşiv Kaydı Silinir Mi?

Aile Konut Şerhi

ANLAŞMALI BOŞANMA VE BOŞANMA PROTOKOLÜ

ATATÜRK ALEYHİNE SUÇLAR

BOŞANMA DAVALARINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT

BOŞANMA DAVASI

GÖREVİ YAPTIRMAMAK İÇİN DİRENME SUÇU

7406 SAYILI KANUN İLE TCK'DA VE BİR KISIM KANUNLARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

CEZA DAVALARINDA TENSİP ZAPTI NEDİR?

TENSİPLE TAHLİYE NEDİR?

ESAS HAKKINDA MÜTALAA NEDİR?

İŞLENEMEZ SUÇ

MEŞRU SAVUNMA

ORGANİZE SUÇLULUK

SUÇUN DEREBEYLERİ

CEZA AVUKATININ YOL HARİTASI

KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS SUÇU

SUÇA YARDIM ETME

TCK MD 1 - CEZA KANUNUNUN AMACI

TCK MADDE 267 İFTİRA SUÇU

YAĞMA (GASP) SUÇU

UYUŞTURUCU VE UYARICI MADDE TİCARETİ YAPMA SUÇU

TEFECİLİK SUÇU ÜZERİNE

TUTUKLAMA NEDİR?

HİÇ KİMSE KONUŞMAYA ZORLANAMAZ!

CEZA KANUNLARINI BİLMEMEK MAZERET DEĞİLDİR

BOŞANMA DAVALARINDA CİNSEL KUSUR İDDİALARI

KISITLAMA KARARI VE AVUKATIN HAKLARI

CEZA YARGILAMASINDA SONRADAN DEĞİŞEN - ÇELİŞEN İFADE

YARGITAY KURAL OLARAK MADDİ VAKIA DENETİMİ YAPAMAZ

CİNSEL SUÇLARDA NASIL BİR AVUKATA İHTİYACIN VAR?

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇLARINDA HİYERARŞİ VE İSPAT SORUNU BİR KARAR İNCELEMESİ

TERK SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

EVLİLİKTE ÇOCUĞU KORUMAK İÇİN TEHDİT - BOŞANMA

HUKUKUN YASAKLADIĞI PUSULA: SUÇ YOLU (ITER CRIMINIS)

KASTEN ÖLDÜRME SUÇLARINDA TAHRİK

EŞİNE ŞEREFSİZ DEMEK BOŞANMA SEBEBİ Mİ?